Yalova Üniversitemiz “15 Temmuz Destanı” Paneli Gerçekleştirdi.

Yalova Üniversitemiz, kahraman milletimizin onurlu bir direnişin fitilini ateşleyerek, tüm dünyaya demokrasi dersi verdiği 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nin üçüncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, 15 Temmuz Kahramanları’ndan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sezai Çelik ile Gazi Vasfi Yılmaz’ın hatıralarını paylaştıkları “15 Temmuz Destanı” konulu bir panel gerçekleştirdi.

 

Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen “15 Temmuz Destanı” Paneli, Yalova Valisi Muammer Erol, Yalova Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Hakan Fındık, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, il kurum müdürleri ve siyasi parti ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri başta üzere, çok sayıda il protokolü ile akademik ve idari personelimizin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da, vatanın her karışında bu topraklar için seve seve canlarını feda eden kahraman şehit ve gazilerimiz adına Saygı Duruşu ve ardından İstiklal Marşımız’ın okunması ile başlayan “15 Temmuz Destanı” Paneli, aziz şehitlerimiz anısına okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam etti. 15 Temmuz Direnişi’ne dair hafızaların tazelenmesi adına, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan video gösterisinin davetlilerin seyrine sunulmasının ardından ise moderatörlüğünü Yalova Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci’nin üstlendiği, “15 Temmuz Destanı” Paneli’ne konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Sezai Çelik ve Gazi Vasfi Yılmaz’ın, 15 Temmuz 2016 gecesinde yaşadıkları hatıralarını katılımcılar ile paylaştıkları panel oturumuna geçildi.

 

Panel oturumunun açılış konuşmasını gerçekleştiren Yalova Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci, “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi, sıradan bir iktidar değişikliğini amaçlayan ve içeriden gelen bir darbe değildir; tamamen dış güçler tarafından planlanan ve ülkemizde iç savaşı amaç edinen hain bir saldırı idi. Ülkemizin, kendi politikalarını belirlemeye ve kendi kararlarını oluşturmaya başlamasının ardından, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi, bize yöneltilen saldırılar halkasından sadece biridir. Önce Gezi Olayları ile kaos çıkarmak istediler, ancak başaramadılar. Ardından Kobani Ayaklanması’nı düzenlediler, lakin başaramadılar. Daha sonra çukur savaşları ile sekiz şehrimizde iç savaş çıkarmak istediler, fakat başaramadılar. Fenerbahçe Spor Kulübü taraflarını sokaklara dökmek maksadı ile kulübün Rize’den dönmekte olan sporcu otobüsüne pusu kurdular, ama bunu da başaramadılar. Tek çare olarak, bilfiil müdahale seçenekleri kaldı. Aslında bunu düşünmüyorlardı, çünkü kanser mikrobu gibi her yere dağılmışlardı, ancak çaresiz kaldılar ve ani bir kararla darbe girişimini planlandılar. Fakat yine başarılı olamadılar. Bunun üzerine de finansal saldırılar başladı. Unutmamamız gereken; Türkiye’ye karşı topyekün bir savaş yürütüldüğüdür” söylemi ile panel oturumunu başlattı.

 

Panel oturumunda ilk olarak, 15 Temmuz 2016 Direnişi’nde zırhlı araçların önünde durarak, canını tehlikeye atan Gazi Vasfi Yılmaz sözlerine başladı. 15 Temmuz gecesinde İstanbul’un manevi tedbirler ile yeniden fethedildiğini ifade eden Gazi Vasfi Yılmaz, “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sırasında, Atatürk Havalimanı’nın ana girişinde telaşla koşuşturan Özel Harekat Polisleri’ne nasıl yardımcı olabileceğimizi sorduk. Bunun üzerine polislerimiz, bizlerden Atatürk Havalimanı’nın kulesinin dış emniyetini kuşatmamızı istediler. ‘Herkes Kule’ye nidaları eşliğinde, 100 kişilik bir ekip ile kulenin önünde toplandık. O anda zırhlı araçlar, kulenin emniyetini teslim almak üzere harekete geçmişlerdi, şayet bunu başarabilselerdi, Atatürk Havalimanı düşecekti. Kontrolün darbeci hainlerin eline geçmemesi için, zırhlı aracın önünde durmaktan başka yapacak hiçbir şeyimiz yoktu. Bu nedenle zırhlı aracın karşısına çıktım, ancak araç durmayarak beni altına aldı. Bu hainler, üzerine el basarak yemin ettikleri silahlarımızı çalarak, vatandaşların üzerine ateş ettiler. Ancak unuttukları bir şey vardı; bu millet, dara düştüğünde polistir, askerdir” şeklinde konuştu.

 

Daha sonra ise 15 Temmuz 2016 Direnişi’nde, Boğaziçi Köprüsü’nün üzerinde yaralanan vatandaşlara ilk müdahaleleri yapan Doç. Dr. Sezai Çelik, “Milli İrade & Milli Şuur Sohbetleri” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi çağrısı ile beraber Boğaziçi Köprüsü’ne doğru yola çıktığını ifade eden Doç. Dr. Sezai Çelik, “15 Temmuz akşamı yaşanan hareketliliği fark etmemiz üzerine, ilk olarak yaşadığım sitenin önünde toplanarak, arkadaşlarımız ve komşularımız ile istişareler kurduk. Daha sonra ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi çağrısı ve emniyet mensuplarından aldığımız bilgi doğrultusunda, Boğaziçi Köprüsü’ne gittik. İlk önce askerlerin vatandaşlara kurşun attığına inanamayıp, plastik mermi kullandıklarını düşündük. Ancak, gördüğümüz manzaradaki yaralar, G3 mermilerine aitti. O saatten sonra işin rengi tamamen değişti. Yalnız, gençlerin sabaha kadar gösterdikleri destansı duruş, tüm vatandaşları yüreklendiriyor ve cesaretlendiriyordu” diye konuştu. 

 

Konuşmaların ardından “15 Temmuz Destanı” Paneli’nin son bölümünde, Doç. Dr. Sezai Çelik, Gazi Vasfi Yılmaz ve 15 Temmuz Destanı klibinin hazırlanmasında emeği geçenler adına, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği Yalova Şube Başkanı Eser Çapadağ’a, Yalova Valisi Muammer Erol tarafından plaket; Yalova Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci tarafından ise hediye takdimi gerçekleştirildi. Daha sonra ise 15 Temmuz Destanı Paneli katılımcıları, 15 Temmuz Marşı eşliğinde Türk Bayraklarını dalgalandırmaları ile “15 Temmuz Destanı Paneli” sona erdi.